Kayınçomun Azgın Sürtük Karısı

Selam sex hikayeleri okuyucuları. Sizlere kayınçomun karısıyla yaşadıklarımı anlatacağım. Kayınçom gerçekten on numara bi insandır. Karısını siktiğim için demiyorum, karısını siktiğim sırada eğer karısı “eve gelme aşkım” dediğinde gelmediği için diyorum bunu. Kayınçom ile karısı arasında öyle bir ilişki var ki anlatması çok zor, zaten bende tam detayları bilmiyorum ama bir kaç defa kayınçomun karısıyla sikiş için onların evinde birlikte olduğumuzda gözlerimle gördüm bunu. Karısı Gül eğer kocasının eve gelmemesini söylüyorsa adam “tamam aşkım” deyip kapatıyor ve karısı onu arayana kadar bir daha eve gelmiyor.
Ben şimdi kimleri için fantaziden ileri gitmeyen, düşünmesi bile zor olan bu hikaye mi yalansız dolansız anlatacağım. Kayınçomun karısıyla, yani Gül ile birden fazla ilişkiye girdim, bazen işten geç geleceğim diyerek eve uğramadan direk Gül’ün yanına gittiğim bile oluyor ama ben size ilk ilişkimizden söz etmek istiyorum. O gün günlerden cumartesiydi, bundan bir ay kadar önceydi çokta uzun değil yani. Cumartesi günü öğleye kadar çalışıyoruz genelde, eğer işler çok yoksa ki aylardır hep böyle devam ediyor, yani saat oniki dediğinde paydos ediyoruz ve ben bir ay içerisinde her cumartesi evi arayarak karıma mesaiye kalacağımızı söyleyip kayınçomun evine gidiyorum. O gün, Gül ile ilk sikiştiğimiz gün, daha öncesinden aramızda oluşan sohbet ve karşılıklı fingirdemeler sonuç vermişti ve Gül bana saat onbir civarı kocasının kahveye gittiğini ve istersem misafir olarak bir kaç saatliğine uğrayabileceğimi söylemişti. Kocasının bu huyunu bilmediğim için, arlarıda ki bu anlaşmamıdır nedir onu bilmediğim için içten içe tırsmıyor da değildim açıkçası.
Neyse saat onbirde mesajı alır almaz eve telefon açtım ve karıma bir iki saat kadar geç çıkacağımı söyledim. İşten oniki’yi geçerken çıktım ve dolmuşa atladığım gibi direk Gül’ün yanına gittim. Evleri müsakil tek katlı bir evdi. Bahçe kapısından içeri girerken gözlerim kayınçoyu arıyordu resmen. Ha karşıma çıktı ha çıkacak derken usul usul evin kapısına kadar gittim. Ben daha zile basmadan Gül kapıyı açtı ve beni içeri buyur etti. Üzerinde ki kıyafetlerden anlaşılan yataktan bir kaç dakika önce çıktığıydı. Yani gözlerinde her hangi bir uyku belirtisi yoktu ama geceliği ile kapıyı açmıştı. Geceliği tek parça, uzun ama arkadan dizlerine kadar yırtmacı olan bir gecelikti. O açıdan pek bir seksi görüntüsü yoktu ama kadının kendisi zaten biblo gibi diyebilirim. İçeri davet ettiğinde direk kapıdan girer girmez “kayınço yok mu” diye sordum. Gülümseyerek “ne yapacaksın kayınçonu, ona mı geldin bana mı geldin” diyerek yaka paça içeri soktu. Kadın biraz cüsseli ve samimi biri olduğundan kolumdan tuttuğu gibi beni içeri sokmuştu.
Gülüşe gülüşe içeriye girdik, salona geçtim ve kanepeye oturarak “ee nasılsın bakalım, nasıl gidiyor” diyerek sohbet açmaya çalıştım. Kadın dedimya çok samimi ve belki biraz fazla yakın duruyordu bana. Bundan şikayet ettiğimi zannetmeyin, elinden geldiği kadar yakın durabilir benim işime gelir yani :). Ben böyle söyleyince “iyiym iyim, boşver şimdi onları, buraya gelirken aklından neler geçiyordu onları söyle bakalım” dedi. Açık sözlü ve direk sonuca gitmesi beni şaşırtmış ve biraz utandırmıştı ama ben bir erkek olarak bu arzusunun altında kalacak değildim o yüzden bende onun gibi açık sözlü ve cesur davranarak “neden geldiğimi bilmiyor musun orospu” dedim. Gülümseyerek “bilmez miyim amımı sikmeye geldin” dedi ve üzerindeki tek parça geceliği alttan tutarak yukarı doğru sıyırarak üzerinden çıkartıp attı. Altında kırmızı noktaları olan siyah bir iç çamaşırı takımı vardı. Kadın karşımda iç çamaşırları ile kalınca hiç beklemeden bende ayağa kalktım ve kıyafetlerimin hepsini çıkartarak sadece baksırımla karşısında beklemeye başladım.
Yanıma doğru geldi ve gözlerime bakarak, başka hiç bir yere bakmadan elini yarrağıma doğru yavaş yavaş uzattı. Saniyeler içerisinde yarrağımın üzerine yapıştırdığı elini bir süre hiç hareket dahi ettirmeden sadece sıkıca kavradı. Yarrağımı avuçlarında hissettiğinde gözlerini kapatarak içten içe bir “ooohhh” çekti ve gözlerini yavaşça açarak “hadi bana yolda gelirken neler hayatl ettiğini anlat” dedi. Salonun ortasında neredeyse çırılçıplak bir şekilde birbirimize baygın bakışlarla bakarak lafa girdim ve “en çok seni domaltıp sikmeyi hayal ettim, yatak odasında, kocan ile sikiştiğin yerde seni domaltıp bağırta bağırta sikmeyi hayal ettim” dedim. Ben bunları söyledikçe Gül kendinden geçiyor ve yarrağımın üzerinde duran elini hareket ettirerek okşamaya başlıyordu. Ben susunca “eee başka başka neler hayal ettin, hadi hepsini anlat” dedi. Ben lafa bir girdim, en az bir iki dakika boyunca yavaş yavaş, kısık bir sesle anlatmaya başladım. Lafa “demek hayal ettiklerimi merak ediyorsun öylemi” diyerek girdim ve ;
“seni domaltıp sikerken senin bana daha hızlı sikmem için yalvardığını hayal ettim, sen yalvardıkça ben daha yavaş sikiyordum hayalimde, bu seni o kadar azdırıyordu ki artık daha fazla sabredemeyip kendini bana çarpmaya başlıyordun. Sonunda bu pozisyonda yeterince hızlı sikilmediğin için beni yatağa yatırarak altına aldığını ve üzerime çıkarak yarrağımın üzerinde zıpladığını hayal ettim” diyerek anlatmaya devam ettim. Ben bunları söylerken kadının yüzündeki o ifade, gözlerini kapatıp anlattıklarımı dinleyerek kendinden geçmesi ve yarrağımı ufak ufak, yumuşak yumuşak okşaması beni çıldırtmıştı. Daha fazla dayanamadım ve “sikerim senin hayalini falan, gel bakayım buraya” dedim ve Gül’ü kucağıma aldığım gibi salondan çıkarttım. Kucağımda iken “nerede sikilmek istiyorsun” diye sordum, Gül bana “hayallerini gerçekleştirsene aşkım” dedi. Bunun üzerine kayınçomun karısını hemen yatak odasına soktum ve anlattığım gibi yatağın üzerinde domaltarak arkasına geçtim.
İçine girmeden evvel yarrağımı amının dudaklarına sürttürmeye başladım. Her sürttürdüğümde kadın biraz daha yüksek sesle inliyordu. Sonunda anlattığım gibi yalvarmaya başladı. Ağzından çıkan o laflar, o “hadi sik artık ne olursun, sik beni hadi yalvarıyorum” cümleleri beni benden almıştı ve hiçte hayallerimde ki gibi onu inletmeyi, daha fazla yalvartmayı düşünmedim ve yarrağımı amından içeri daldırıverdim. En az onun kadar bende azmıştım, hayal olarak anlatması kolaydı ama iş uygulamaya gelince hiçte öyle birşey yapmadan durulmuyordu o yüzden yarrağımı soktuğum gibi hızla sikmeye başladım. Kadın iniltilerinin arasında hem uzun uzun ooohh lar çekiyor hemde “hani yavaş sikecektin, hani yalvartacaktın beni köpek” diyerek bağırıyordu. Bağırmasından dolayı tedirgin olduğum zamanlar oluyordu çünkü o kadar rahat davranıyor ve öyle yüksek sesle bağırıyordu ki kocası kahveden gelip kapının önüne falan gelecek olsa emin olun rahatlıkla karısının iniltilerini sesimizi duyabilirdi.
Zaten hep korktuğum başıma gelir ve düşündüğüm gibide oldu, kadın bağıra bağıra kendini bana siktirirken birden kapı çalıverdi. Kapının sesi ile kadının amından öyle bir çıktım ki yani sanki o an yakalanmıştım, kendimi elevermiştim. Çaresiz ve korku içerisinde “kim o ya, kim geldi, kocan mı geldi yoksa” diye fısır fısır konuşaya başladım. Gül hemen yataktan kalktı ve “dur bi sakin ol, ne kadar korkak bi adamsın sen öyle” dedi. Sinirli bir şekilde “neden korkmayacağım amına koyduğum, öldürtecek misin beni orospu” dedim. Gülümseyerek “ya sen sakin ol, kim olabilirki, mahallenin çocuklarıdır, komşulardır, fatura falan yazmak için gelen birileridir kim olacak” dedi. Böyle deyince ben içten içe yalvarmaya başladım, kendi kendime “nolur sucu olsun, nolur elektirikçi olsun, nolur fatura yazmak için gelmiş birileri olsun” söylenmeye başladım. Tabi ben böyle istiyorum diye böyle olacak değildi ve korktuğum başıma gelmişti. Gül hemen kapının önüne gitti, delikten baktı ve gelenin kocası olduğunu görünce tekrar yatak odasına döndü.
İçeri girdiğinde “gelen kocam” dediğinde başımdan resmen kaynar sular döküldü. Bu sözü hep duyarım, yani arada denk geliyorum “kaynar sular döküldü” deyimini ama o ana kadar inanın ne demek olduğunu tam olarak bilmiyormuşum. Anlam veremiyordum bu söze lakin kapının önünde kayınçonun olduğunu öğrenince işte tam böyle bir durumla baş başa kaldım. Aldığım nefesten bile sesimi duyabilirdi, yatak odasının camının önüne gelse ve kulağımı cama dayasa benim nefes sesimden bile içeride bir erkek olduğunu anlayabilirdi. İşte tam o an benim aklımın almadığı, eminim sizinde aklınızın almayacağı bir olay gerçeklşeti ve Gül telefonu eline alarak kocasını arayıp “aşkım kapıda ki sen misin” diye sordu. Kayınçom muhtemelen benim dedi, yani konuşmaları duymuyordum ama olayın gidişatına göre tahminlerde bulunuyorum. Kayınço, kapıdakinin kendisi olduğunu söyleince Gül çok sakin bir ses tonu ile “aşkım yarım saat sonra gelir misin, hiç müsait değilim” dedi.
Ben başta ne anladım biliyor musunuz, kendi kendime “Gül bahane bulamadı, şoka falan girdi, söyleyecek birşey bulamayınca böyle aptalca bir şey söyledi” dedim. Hani olur ya aşırı korku ve panik anında insan saçmalar ve saçmaladığının farkında bile olmaz. İşe ben Gül öyle bir duruma düştü zannettim ve böyle söyleyince gözlerimi fal taşı gibi açarak “lan ne yapıyorsun sen, ne diyorsun salak” diye fısıldamaya başladım. Kadın bir kaç saniye sonra telefonu kapattı ve “madem bu kadar korkacaksın ne bok yemeye geliyorsun buraya, bu işi yapıyorsan biraz cesaretin olsun” dedi ve elbiselerimi getirerek üzerime fırlatıp “giy elbiselerini siktir git, bir dahada cesaretini yanına almadan gelme buraya” dedi. Ben olayın şokuyla “sikerim senide cesaretinide” dedim ve elbiseleri giydiğim gibi dışarı çıktım. Bizim sikiş yarım kalmıştı, dışarı çıkmadan pencereden evin her odasına girerek her tarafı kontrol ettim ama kocası gerçekten dediği gibi gitmişti, görünmüyordu.
Dışarı çıktığımda yaptığım ilk iş kahveleri tek tek kontrol etmek oldu. Zaten gittiği iki kahvehane vardı ve ikisinede girip çıktım, sonunda ikinci girdiğim kahveden çıkarken kahvenin önlerinde bir grup arkadaşı ile sohbet ettiğini gördüm. Hemen yanına giderek “hayırdır kayınço nabıyorsun, nasılsın” falan diyerek halini hatrını sordum. Adam sanki az önce karısını onu eve almamıştı, sanki kayınçonun karısı kayınçonun arkasından iç çevirmiyordu, adam öyle rahattı ki “iyi işte ne olsun” falan diyerek karşılık verdi. O an işin iç yüzünü anlamasamda “neyse kayınço görüşürüz, ablan bekler beni, eve gidiyorum ben” diyerek yanından ayrıldım ve hemen tekrar Gül’ün kapısını çaldım. Kapıyı açınca “ne var yine neden geldin, kocam birazdan gelir korkutur seni” diyerek dalga geçti. Şaşkın ve merak içerisinde “ne demek oluyor ki bu şimdi, sen kocanla telefonda tam olarak ne konuştunda adam gitti gelmedi, gelmek için senden haber bekliyor gibi kahvenin önünde dolanıp duruyor” dedim.
Güldü ve yine kolumdan tutarak “gir lan içeri, sanane ne dediysem” dedi ve salona sokunca da “şu yarım kalan işimize bakalım, bırak soru sormayı” diyerek beni yatak odasına soktu. Kaldığımız yerden devam ettik ama inanın yarım saat boyunca kayınçonun karısıyla sex yapmasana yaptık ama her saniye aklımda o soru vardı. Kendi kendime sürekli “acaba telefonda benim anlamadım ne tür bir konuşma geçti, Gül kocasına ne dedi” diye söylendim durdum ama bir sonuca varamadım. O günden sonra da mümkün olduğunca Gül’ü evinde ziyarete gidip çatır çatır siktim. Aradan bir ay geçti ve gayet sağlam bir ilişkimiz var ama bir ay geçmesine rağmen o ilk günün şokunu hala üzerimden atamıyorum. Bu konu bazen yatağa yattığımda gözüme uyku girmemesine neden oluyor. Düşünüyorum, düşünüyorum ama birşey bulamıyorum. Acaba diyorum aralarında böyle bir anlaşmamı var, yani Gül kocasını aldatırken oda karısını aldatıyor ve böyle bir anlaşma yapmışlar ve birbirlerine konu sex olunca ses etmiyorlar.
Düşünüyorum düşünüyorum bu işin içinden çıkamıyorum. Bakalım eğer karısının sikişmesine izin veriyor ise biraz cesaretimi toparlayıp Gül’ü kocasıyla beraber grup sex yapmaya zorlamayı düşünüyorum. Yani kayınçom madem bu kadar rahat bir insan karısını benimle beraber birlikte siker belki. Zaten Gül ancak böyle bir sikiş ile akıllanır, azgınlığını anca iki erkek giderir onun.