Buradaki porno hikayeleri okuduktan sonra belki çoğuna göre hafif kalacak olan kendi hikayelerimden birini anlatmaya karar verdim. Eşimin dayısının benden 2 yaş büyük bir hanımı vardı, çok küçük yaşta evlenmiş ve mutlu olamamış bir kadın. Bizim düğün gecemizde benimle dans etmişti, açıkçası o anı ben hiç hatırlamıyorum. Aradan yıllar geçtik den sonra bir gün telefonda bana yavaş yavaş tırmandırarak o günden beri bana bir sevgi beslemeye başladığını ve yakında İstanbul’a bize geleceğini söyledi.
Kulaklarıma inanamamıştım, ve benden onu reddetmeme mi istiyordu. Birkaç hafta sonra kızı ile bize geldiler, ilk gece sofrada yanıma oturdu ve masanın altından beni her türlü taciz etti. Ertesi gün benimle dışarı da bir yerde buluşmak istedi ama kabul etmedim. Akşam eve geldiğimde gözleri eşimin gözlerinden daha çok parlıyordu, resmen beni gördüğü için
sevinç duyup heyecanlanmıştı. Gece boyu gözlerini üzerimden ayırmadı, herkese sütlü kahve pişirip ikram etti, evin kadını gibi davranıyordu. İlerleyen saatlerde ne hikmetse ev halkı birer birer uyuyakalıp kendilerini yataklarına zor attılar. Hain yengenin sütlü kahveleri uyku yaptı nedense. Biz yenge ile bir anda salonda yalnız kalıverdik, yenge salondan çıktı ve bir süre sonra sinsi bir gülümseme ile geri döndü sanırım herkes derin uykuya dal dımı diye kontrol etmişti.
Salona girer girmez direk bana doğru geldi ve kucağıma oturdu. Ne olduğunu anlayamadan dudaklarımdan öpmeye başladı kurtulma şansım hiç yoktu. Bende karşılık vermeye başladım bir elim göğüslerinde bir elim kalçalarındaydı. Sanırım uzun
zamandır sexe aç ve fantezileri ile yaşıyordu. Kendi elleri ile bluzunun önünü açtı ve göğüslerini dudaklarıma teslim etti. Onun kucağımdaki kıvranışları ve kaçamak iniltileri beni kopartmaya yetmişti. Bir an önce beni içine almak ister bir hali vardı ama bu zor bulacağı fırsatı da doyasıya yaşamak istiyordu. Önümde diz çöküp şortumu sıyırdı ve demir gibi olmuş organımı öpmeye başladı, küçük öpmeler yalamaya sonrada tam bir oral şölenine döndü.
Hayatımın en güzel oral keyfini yaşıyordum, yengemin saçları elimde benim sikim onun ağzında idi, dayanacak gücüm
kalmamıştı, saçlarından çekip kaldırdım altındaki eteği sıyırıp bir çırpıda sırılsıklam olmuş çamaşırını kıçından sıyırıp attım ve kucağıma oturttum. Önce ateş gibi yanan bal kutusunu benim demir gibi olmuş sikime sürttürüp inledi sonra elleri ile tutup içine yerleştirip bir çırpıda üzerine oturdu. Sikimin üzerinde zıplarken göğüsleri de bir top gibi gözlerimin önünde zıplıyordu. O muhteşem göğüsleri kah ısırıp kah öperek temposuna uymaya çalışıyordum bir kaç dakika zıpladıktan sonra kısık sesle attığı
çığlık boşaldığını anlatıyordu. Aklımın ucundan bile geçmeyecek kadar uzak bir ihtimal gerçek olmuştu ve aç kalmış yengemi sürpriz bir şekilde sikmiştim. Yengem işi bitince benim içinde boşalmama izin vermeden yeniden önümde diz çöktü ve sikimi ağzına aldı, onu öylesine yalayıp emiyordu ki böyle bir zevki hiç yaşamamıştım ve çok geçmeden bende yengemin
ağzına patlamıştım. Sıvıları mı yutuyor diliyle de başında kalanları topluyordu.
Ben herşey bitti sanarken, yengem durmaya niyetli değildi. Beni kanepeye yatırıp başını göğsüme dayadı ve bir süre ellerini vücudumda gezdirdi sonra yeniden ağzına alıp beni büyüttü ve önümde dombalarak hadi bir daha sik beni dedi, bu sefer farklı pozisyondaydık ve önümde çiçek gibi açılmış o harika deliğine girmekten başka yapacak bir şey yoktu. O muhteşem kalçaların altındaki o harikalar diyarına bir kere daha girmiştim ve toplarım yengemin kalçalarında kamçı gibi şaklıyor yengem zevk
iniltileri arasında hepsini hepsini diye yalvarıyordu. İkinci posta olduğu için boşalmam biraz uzun sürmüştü ama yengem bundan hiç şikayetci değildi ve sonunda sarsıla sarsıla yengemin o güzel amını doldurdum. Ne şanslı adammışım ki bu kadar cömert bir yengem olmuş. Sizlerde olmaz olmaz demeyin bir gün neler yaşayabileceğinizi bilemezsiniz. Hoşça kalın.